Bir gün Peygamber efendimiz Cebrail aleyhisselama Cehennemi sordu.
Cebrail aleyhisselam da uzun uzun Cehennemi anlattı. Peygamber efendimiz anlatılanlara dayanamayıp bayıldı. Ayıldığında buyurdu ki:
- Ey Cebrail, böyle şiddetli, felaket yere benim ümmetim girecek mi?
- Evet. Ümmetinin büyük günah işleyenleri Cehenneme girecektir.
Bunun üzerine Peygamber efendimiz çok ağladı. Cebrail aleyhisselam da ağladı. Sonra odasına çekildi. Sadece namaz için dışarı çıkıyor bunun dışında kimseyle görüşmüyordu.
Peygamber efendimizin dışarı çıkmayışının üçüncü günü hazreti Ebu Bekir kapısının önüne gelerek.
- Resulullahı görmek mümkün mü? diye seslendi. Fakat, içeriden bir cevap gelmeyince ağlayarak kapıdan ayrıldı.
Sonra hazret-i Ömer gelip, ayni şekilde söyledi. Ona da cevap gelmeyince ağlayarak oradan ayrıldı.
Sonra Selman-ı Farisi hazretleri geldi. Ona da bir cevap verilmeyince, ağlayarak hazret-i Alinin evine gidip durumu anlattı. Hazret-i Fatıma hemen hane-i saadete koştu.
- Ey Allah'ın Resulü ben kızınız Fatıma, dedi.
Peygamber efendimiz o anda secdeye kapanmış ümmeti için ağlıyordu.
Hazreti Fatıma, kapı açılıp içeri girince babasının ağlamaktan yüzünün sarardığını, avurtlarının çökmüş olduğunu gördü.
- Babacığım size böyle ne oldu? diye sordu.
Peygamber efendimiz buyurdu ki:
- Ey Fatıma, bana Cebrail gelip Cehennemi, tabakalarını anlattı. Ümmetimden büyük günah işleyenlerin Cehenneme atılacağını bildirdi, işte beni ağlatan kederlendiren budur.
Sonra Hazreti Fatıma, ümmetinden günah işleyenlerin Cehenneme nasıl gireceklerini sordu. Peygamber efendimiz söyle anlattı:
- Günahkarlar tutulup Cehenneme götürülürken, "Ya Muhammed" "Ya Muhammed" diye bağırarak giderler. Fakat, Cehenneme yaklaşıp Cehennem meleklerini görünce, bunu unuturlar.
Melekler:
- Sizler kimlersiniz, diye sorduklarında
- Biz, kendilerine Kur'an inmiş olanlardan ve Ramazanda oruç tutanlardanız, derler.
Melekler de:
- Kuran-ı kerim Muhammed aleyhisselamın ümmetine inmiştir, derler.
Bunun üzerine Peygamber efendimizin ismini hatırlayip
- Bizler Muhammed aleyhisselam ümmetindeniz, derler.
Melekler de:
- Kur'an-ı kerimdeki Allah'u tealaya asi olan kimselerin hallerini bildiren ayetlerden haberiniz yok muydu? diye sorar.
Onlar da:
- Vardi fakat gaflete geldik, Şeytana uyduk, derler.
Hallerine çok üzülürler. Meleklerden izin isteyip hallerine uzun zaman ağlarlar. Gözyaşları kalmaz, gözlerinden kan akmaya başlar.
Sonra melekler onlara derler ki:
- Bu ağlamanız boşunadır. Eğer dünyada böyle ağlasaydınız faydası olurdu. Dünyada iken Allah korkusu ile ağlasaydınız şimdi burada ağlamazdınız.
Sonra meleklere emir gelir:
- Atın onları Cehenneme..!!
Bu konudaki hadisine bir göz atalım: Efendimiz (sav) buyuruyor;
"Benim (Miraçta) gördüğümü görmüş olsaydınız az güler, çok ağlardınız."